Just Jared: Ölümcül Oyuncaklar setinden en sevdiğin eşyan hangisi?
Kevin Zegers: "Tonfas" denilen bir şey aldım, polislerin coplarına benziyor ama uçlarında bıçaklar var.
JJ: Setten onları aldın mı?
Kevin: Maalesef. Onları almama izin vermediler.
JJ: Peki setten herhangi bir şey aldın mı?
Kevin: Bana, metale benzeyen ufak şeyler verdiler. Ne deniyordu ona? Her neyse, ufak bir kavanozun içinde metal tozu gibi bir şey vardı. Bana onu verdiler.
JJ: Jamie bir yüzük çalmış, sen bir şey çalmadın mı, ha ha?
Kevin: Hiçbir şey çalmadım çünkü sete geri döneceğimizi biliyordum. Yani sete geri döneceğimizi tahmin etmiştim.
JJ: Dublörün yapması gereken ama, senin yaptığın en çılgınca şey neydi?
Kevin: Her şeyi biz yaptık.
JJ: Yaralandın mı?
Kevin: Ben yaşlı biriyim. Bu yüzden biraz kaslarım ağrıdı fakat henüz büyük bir yara almadım. Fakat çekimlere devam edeceğiz.
JJ: Binalardan atladın mı, ya da..?
Kevin: Sadece çok fazla dövüş sahnesi vardı.
JJ: Setteki en favori anın?
Kevin: Bir sürü eğlenceli anımız oldu. Gerçekten güzel insanlarla takıldık.
JJ: Herhangi özel bir anın?
Kevin: Birçok kez akşam yemeğine çıktık. Çok iyi bir uçak yolcusu değilimdir... American Airlines iniş yaparken size yeni pişmiş kurabiyeler ikram ediyor. Ben de uçakta bırakılan tüm o kurabiyeleri topladım, biraz eridikleri için bir folyoya sardım ve Jamie'ye [Campbell Bower] götürdüm. Uçuşum yüzünden pek kendimde değildim ama kurabiyeleri getirdim, o da setteydi. Eline verdiğim folyo bir ördek şeklindeydi ve içi kurabiyelerle doluydu.
JJ: Tek bir kelime ile rol arkadaşını açıkla: Godfrey
Kevin: Kibar.
JJ: Jamie?
Kevin: Çılgın.
JJ: Lily?
Kevin: Güzel.
JJ: Düğün töreninle ilgili aklında kalan en güzel anı nedir?
Kevin: Dans etmek. Düğünümüzde harika bir grup müzik çaldı.
Yemek dahi yemedim. Neredeyse sabah 9'dan gece 2'ye kadar dans ettik
sanırım... Grup Miami'den geldi ve o anda "Bu hayatımda duyduğum en
aptalca fikir. Çıldırmış olmalısın." diye düşünmüştüm. Ama nihayetinde...
JJ: Dans ettiğiniz şarkılar jazz mıydı yoksa pop muydu?
Kevin: Hayır, her gün radyoda çalan şarkılardı. Herkesin
sözlerini bildiği eğlenceli şarkılardı yani. Düğüne davetli yakın
çevremizin hepsi -çünkü hepimiz çılgın insanlarız- tüm gece boyunca dans
etti. Tişörtler ve eşofmanları içinde dans ediyordu millet.
Çılgıncaydı, çok eğlenceliydi.
JJ: İlk dansını annenle mi yaptın?
Kevin: Evet, dans ettik. Fakat ilk dans Jaime [Feld, karısı] ve benimdi.
JJ: Şarkı neydi?
Kevin: “Mirrors”.
JJ: Hediyeleri açtın mı? Favori bir hediye ya da gözüne çarpan bir hediye oldu mu?
Kevin: Lily Collins bize çok güzel bir antika set almış. Kendisi çok hamur işi yapar. Bu yüzden bize bu antika pasta tepsisini, bıçağını ve fanusunu almış.
JJ: Düğün sırasında hiç ağladın mı?
Kevin: Evet. O [karısı] mihraba doğru yürürken ağladım.
JJ: Ters giden bir şeyler oldu mu?
Kevin: Hayır, oldukça kolaydı aslında.
JJ: İyi bir düğün organizatörü söyler misin?
Kevin: Jaime [Feld, karısı].
JJ: Her şeyi o mu yaptı?
Kevin: Evet, her şeyi.
JJ: Tebrikler.
Kevin: Teşekkürler.
Çeviri blogumuza aittir.
Kaynak: JustJared
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder